Abdullah Ayan, Mersin Büyükşehir Belediyesinin ihaleye çıkardığı metro projesinin yanlışlar nedeniyle iptal olabileceğini, nasıl bir proje ile ihaleye çıkıldığını bilmediklerini, alınan ÇED raporunun tamamen yer üstünü kapsadığını söyledi.
Radyo Ülkü de yayınlanan ve Serkan Tultak’ın sunduğu Yerel Gündem Programına katılan Araştırmacı Yazar Abdullah Ayan, “Şuan Mersin’in nasıl bir haleye çıktığını ne Başkan biliyor ne de o ihaleyi 9 ayda tamamladık, hazırladık diyen danışmanları ya da bu konudaki uzmanları biliyor. Elimizde proje yok ama ihaleye çıkmış resmi bir doküman var. İhalenin adı, Mersin Metro Sistemi.Bunun şöyle bir bağlayıcılığı var, ihale metnine uygun bir ihale yapmalısınız; aksi takdirde iptal olur.” Dedi.
‘İHALEDEKİ ÇED İLE İLE PROJEDEKİ ÇED RAPORU AYNI DEĞİL” DER Kİ BU DA İPTAL NEDENİDİR.”
“Bu bilgiler ışığında metroyu yerin altından geçireceksiniz.” Diyen Ayan, şöyle devam etti:
Elimizde dönemin Belediye Başkanlığı tarafından 2017’nin son ayında kesinleşmiş, 2018’de de hazırlanmış ve bitmiş, Bakanlığa izin için gitmiş ve onaylanmış bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) dosyası var. Bu dosyada, çevre etki ve değerlendirmeye tabi midir, değil midir? Şeklinde hazırlanmış 671 sayfalık bir dosyadır. Bunu 1 haftada okudum. Şununla karşılaştım, bizim ÇED raporunda geçen proje Mezitli’den başlıyor, Çetinkaya kavşağına kadar yer üstünde görünüyor. Ancak açılan ihalede 11 tane yer altı istasyonu var. Yerin üstünden deyip ÇED raporu sunduktan sonra yerin altına inerseniz bu ciddi bir sorun yaratır. Eğer Bakanlığa sunulan ÇED raporu bu ise o halde bunun revizesi gerekir. Bu hali ile girdiler ve bir firma kazandı, diğer firma kaybetti diyelim. Kaybeden firma 22 Bin TL yatırır ve Kamu İhale Kurumuna giderek itiraz eder ‘İhaledeki ÇED ile ile projedeki ÇED raporu aynı değil” der ki bu da iptal nedenidir. Daha da ciddi bir noktayı kanundan aynen aktarayım, Kamu İhale Kanununa göre, ÇED raporu gerekli olduğu işlerde ihaleye çıkalabilmesi için ÇED olumlu belgesinin alınmış olması zorunludur. Burada ise ÇED Gerekli Değildir raporu var. Ama yer üstünden geçecek raylı sisteme göre almışsınız. Yer altına indiğiniz vakit ise o zaman başka bir tartışma konusu olur.”
“İHALEYE ÇIKABİLMENİZ İÇİN İHALENİN KONUSU OLAN İŞLERDE TÜM KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİNİ BİTİRMİŞ OLMANIZ LAZIM”
Kamulaştırma yapılmadan ihaleye çıkmanın mümkün olamayacağını kaydeden Ayan, “Daha da önemli bir hususa vurgu yapacak olursak, yine ilgili kanuna göre, ihaleye çıkabilmeniz için ihalenin konusu olan işlerde tüm kamulaştırma işlemlerini bitirmiş olmanız lazım. Burada kamulaştırma yapıldı mı bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var, bu vagonların depolama alanı var. Tece’ye doğru giderken bir yer belirlenmiş.Valilik ve Çevre İl Müdürlüğü bu noktada Mezitli Belediyesine bu projenin sizi etkileyen bir yanı, bir uyumunuz var mı diye sorarlar. Mezitli Belediyesi cevap verir ve ‘bizim söz konusu alanla ilgili vermiş olduğumuz bir alan yoktur. Devir işlemi de yoktur, böyle bir imkanımızda yoktur.’ Ayrıca söz konusu alanın bir kısmı şahıs malıdır. O projede sadece yuvarlak ifadelerle Büyükşehir Belediyesi ile Mezitli Belediyesi arasında bu alanın belirlenmesi için prensip olarak anlaşması vurgulanıyor.”Şeklinde konuştu.
İstasyonlar hakkında bilgilerde veren Ayan, kent merkezinin hemen altında su yer aldığını, projede bunun göz ardı edildiğini vurguladı.
“OLMAZ, YAPILMAZ DİYE BİR ŞEY YOK. AMA DAHA DA ÇOK MALİYETLİ OLUR.”
Yer altında neyin çıkacağı belli ama ne bulunacağı belli değil” diyerek Ayan, konu hakkında şunları söyledi:
“Muğdat istasyonu yerin 2 metre üstünde. Tam da burada yerin altına inerseniz nasıl bir çevresel sorunla karşılaşacağınız tam bir soru işareti. TSG Lisesinin batısında otopark yapılması karar verildi. Önce 4 katlıydı. Sondajlar yapıldı. 2 kata karar kılındı. Çünkü ne çıkacağı belli. Gençlik merkezinden belediye hizmet binasına dönen alanda da aylarca su tahliyesi yapıldı. Olmaz, yapılmaz diye bir şey yok. Ama daha da çok maliyetli olur. Şimdi bu ihaleye çıkmış projeye göre de Özgür Çocuk Parkının oradaki istasyon için 22 metre aşağıya ineceksiniz. Gar önündeki istasyonda da eksi 18 metredir. Gelelim diğer konuya… İstiklal Caddesinde yer alan binalar henüz teknolojinin gelişmediği zamanlarda denizden çıkarılan kumlarla yapıldı. Şuan ağır vasıta araçlar geçerken bile sallanır. Vagonları istediğiniz kadar boruların içinden geçirin.”
“HAZİNE GARANTİSİ YOK. YOLCU SAYISI NE OLACAK? VARSAYIMLARA YÖNELİK HAREKET EDİLMEZ.”
Metro projesindeki yanlışları tek tek anlatan Ayan, ortaya koydukları ile Mersin’in nasıl bir şey ile karşı kaşıya kalacağını ortaya koydu:
“İddialı bir şey daha söyleyeyim… Vahap Bey verdiği söyleşilerde bir 350 Milyon Eurodan (380 Milyon Dolar) söz ediyor. Yaklaşık 14 km. bir metro. Konya Ocak 2019 da çıktığı aç kapa sistemli Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazine garantili ihalenin km.’si 65 Milyon Dolardır. Bizim ihale şartnamesinde ise hazine garantisi olmadığına dair ibare var. Eğer sizin niyetiniz, ‘Teklif gelmedi, hazine garanti vermedi, elim kolum bağlı’ diye şikayet edecekseniz niye bu işe giriyorsunuz? Hazine garantisi almak artık kolay değil. Ülke şartları ortada. Siz 350-400 Milyon Dolarla yola çıkarken 800 Milyon Dolarla karşılaşırsanız ne olacak? Diyelim bu meblağlara teklif geldi. Kaç yılda ödeyeceksiniz? Ödeme planı ne olacak? Faiz ne olacak? Belediyenin ayıracağı bir bütçe var mı? Yolcu sayısı ne olacak? Varsayımlara yönelik hareket edilmez. Vahap Başkan, Suriyelilerden söz ediyor, yolcu sayısını anlatırken. Ama bu kent aynı zamanda göç veriyor. 65 yaş üzeri ücretsiz biniyor otobüslere… 2040 yılında Mersin’in nüfusunun ne olacağı belli değil. ÇED dosyasına konulan yolcu sayısına göre Mersin kişi başı 20 TL’ye yolcu taşısa bile bu parayı karşılayamaz. Mersin emekliler kenti olma yolunda. Sizin 12 Bin yolcunun yarısı zaten ücretsiz binecek.
“HERHANGİ BİR ESERE, İZE DENK GELİNDİĞİNDE PROJE DURUR”
İhale termin planında 42 ayda (3,5 yıl) bitecek diyor. 4 etaplı. Peki etap etap gidecek bu işte bir sorun çıkarsa ne olacak? Mesela Müzeler Genel Müdürlüğünün yazdığı yazıya göre, herhangi bir esere, ize denk gelindiğinde derhal durdurulup bilgi verilmesini istiyor. Muğdat’ın altında ne olduğunu nereden biliyorsunuz? Dosyada bir DSİ’nin yerin altından giden derelerle ilgili yazılanları var. Bir şey daha… Devlet Demir Yolları, bu projenin kendileri ile özellikle de Huzurkent’e kadar olan bölümde entegre olmasını istiyor. Ama çıkılan ihalede 4 çekerli (vagonlu) bit yapı söz konusu iken DDY’nin ise 3’lü. Bu da uyumlu olmadı.
“DÜNYANIN PARMAK ISIRACAĞI BİR PROJE İLE DENİZ KENARINDAN, YER ÜSTÜNDEN GİTMEK DAHA MANTIKLI DEĞİL Mİ?”
Çetrefilli bir proje. Buna rağmen kendinizi neden metroya bu kadar mecbur hissediyorsunuz? Daha rahat çözebileceğiniz alternatifler. Mersin sabah Batıdan Doğuya, akşamda Doğudan Batıya gider. Bunu da metrobüsle yapın. Yapacak hiçbir yeriniz de yoksa, Atatürk Parkının içinden geçirip sahil boyu devam edin. Yerin altından mı gitmek mantıklı yoksa dünyanın parmak ısıracağı bir proje ile deniz kenarından, yer üstünden gitmek mi mantıklı?







