‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ Hafta sonu kutlandı, geçti. Kutlama, bir başarının sonucunda yapılır ama biz her şeyi kutlamayı seviyoruz; sanki tüm sorunları çözmüş gibi ! Hep bildik açıklamalar ve bildik temenniler duyduk; diğer özel günlerde olduğu gibi. Lüks otellerde yemekler… Kimin karar verdiği tartışılan ödüller… Teşekkürler, plaketler. Peki ya sorunlar? Engeller böyle mi aşılacak? […]
‘3 Aralık Dünya Engelliler Günü’
Hafta sonu kutlandı, geçti.
Kutlama, bir başarının sonucunda yapılır ama biz her şeyi kutlamayı seviyoruz; sanki tüm sorunları çözmüş gibi !
Hep bildik açıklamalar ve bildik temenniler duyduk; diğer özel günlerde olduğu gibi.
Lüks otellerde yemekler…
Kimin karar verdiği tartışılan ödüller…
Teşekkürler, plaketler.
Peki ya sorunlar?
Engeller böyle mi aşılacak?
***
Sayın Hocam, Cuma Namazında engelli vatandaşların sorunlarına değiniyor; yardımcı olmalıyız diyor.
Ama camilerin büyük çoğunluğu bu vatandaşlarımıza uygun değil; bunu anlatmıyor.
Bu sadece bir örnek.
***
Herkes engelli adayıdır…
Bu gerçek hepimizin yanı başında duruyor.
Bunun yanı sıra çeşitli engelleri nedeni ile hala güneş göremeyen, yemek yiyemeyen, adım atamayan vatandaşlarımız var.
***
Adını anmasam haksızlık olur…
Halil Öz’ü anlatmak istiyorum ama ben ona uygun ve tam onu anlatan bir sıfat bulamadım.
Ne şov yapar ne de orada, burada boy gösterir.
Ne ödül peşinde koşar ne de teşekkür kaygısı taşır.
Bir telefon kadar yakındır.
Ne istediğinin bir önemi yoktur.
Sadece “İhtiyacım var” demeniz yeterlidir.
***
Birde otellerde, çeşitli mekanlarda kutlanan sözüm ona gecelere, etkinliklere bakınız.
Yürümeyen merdivenden düşmüş engelli vatandaşım yardım bekliyor, çözüm bekliyor…
Tekerlekli sandalye bekliyor…
Erzak, destek bekliyor.
Hiç güneş görememiş, dışarı çıkamamış insanlar var bu kentte.
Bunları arayıp, bulun.
O yüzden önce siz engel olmayın, çözüm üretin yeter!
Kutlamayı sonra yaparız.
Serkan TULTAK05.12.2022 serkantultak@gmail.com