Yanlışlıkla bile ölebiliriz.Öldükten sonra masum bile olabiliriz.Şiddet öyle bir hal aldı ki, sadece olduğunda “ah vah” diyoruz“Neden, nasıl, niçin, ASIL KİM SUÇLU” demek yerine sadece sonuca bakıyoruz.Suçluyu kısa zamanda yakalamak mı maharet, o suç olmadan önlemek mi?Siz hangisi ile uğraşırsanız uğraşın, her an kim vurduya gidebilir ama geri dönemeyebiliriz. Şiddet körükleniyor ve yanımızda, her anımızda […]
Yanlışlıkla bile ölebiliriz.
Öldükten sonra masum bile olabiliriz.
Şiddet öyle bir hal aldı ki, sadece olduğunda “ah vah” diyoruz
“Neden, nasıl, niçin, ASIL KİM SUÇLU” demek yerine sadece sonuca bakıyoruz.
Suçluyu kısa zamanda yakalamak mı maharet, o suç olmadan önlemek mi?
Siz hangisi ile uğraşırsanız uğraşın, her an kim vurduya gidebilir ama geri dönemeyebiliriz.
Şiddet körükleniyor ve yanımızda, her anımızda şiddet var.
“Şiddete hayır” demek yetmiyor.
Bu çocuklara, bu sürücülere, bu eşlere, bu insanlara ne oluyor!
Ufacık bir neden, küçücik bir kıvılcım yetiyor.
Bir bahane bir insanı öldürmeye yetiyor.
Hayvana şiddet, eşe şiddet, çocuğa şiddet…
Adı ne olursa olsun şiddet artık hayatın kötü bir yanı oldu.
Bugünde ölmediğimiz için şükrediyoruz.
Bir kör kurşun, bir trafik canavarı, bir şiddet eğilimli cani bize bulmadığı için şükrediyoruz!
Ama yarın bulursa?
Güvende miyiz?
Bunu ilk defa yazmıyorum…
Daha öncede kendimizi güvende hissetmediğimizi yazmıştım.
Kadına şiddet…
Hayvana şiddet…
Trafikte şiddet…
Evde şiddet…
Bunun gibi sayısız yazılarım var.
Demek ki bu konuda bir şey yapamadık.
Demek ki şiddet hala hayatımızda.
Kendinizi nerede güvende hissediyorsunuz?
Evde mi? Yolda mı? İş yerinde mi? Arabada mı?
Neresi derseniz deyin, güvenli diye bir yer yok.
Bizi neyin bulacağını bilmiyoruz.
Onun için, bugünde ölmediğimiz için şükrediyoruz.
Serkan TULTAK
02.12.2022 serkantultak@gmail.com