DEPREMİ, DEPREM OLUNCA HATIRLARIZ |
Deprem bir doğa olayıdır… Bizde afete dönen bir doğa olayıdır. Kentsel dönüşüm istenilen noktada değildir. İmar afları ile birçok yanlış yapılaşmanın önü ısrarla açılıyor. Maalesef başımıza bir şey gelmeden de hatırlamayız yaşadıklarımızı… Afetlerde de öyleyiz… Bir şey başımıza geldiğinde konuşuruz sorunları, yanlışları. *** Hiç kimse kötü ve depreme dayanaksız bir evde oturmak istemez. Şartlar ve […]
Deprem bir doğa olayıdır…
Bizde afete dönen bir doğa olayıdır.
Kentsel dönüşüm istenilen noktada değildir.
İmar afları ile birçok yanlış yapılaşmanın önü ısrarla açılıyor.
Maalesef başımıza bir şey gelmeden de hatırlamayız yaşadıklarımızı…
Afetlerde de öyleyiz…
Bir şey başımıza geldiğinde konuşuruz sorunları, yanlışları.
***
Hiç kimse kötü ve depreme dayanaksız bir evde oturmak istemez.
Şartlar ve imkanlardan dolayı bunlar önceliklerimiz değildir.
Ağır ekonomik koşullar, iyi bir ev almanın artık hayal olduğunu gösteriyor.
Pahalı ev, iyi ev değildir ama şuan tüm evler pahalı; üstelik iyi bile değiller.
Ne kadarı olası depremlere dayanaklı?
Koca bir soru işareti!
Bunun tek sorumlu vatandaş olabilir mi?
Kentsel dönüşümü 90’lı yıllardan beri duyarım.
Yine duymaya alıştığım, “geçim derdi öyle artıyor ki vatandaş sadece geçinebilmek ve hayatta kalmak için uğraşıyor.”
Hal böyle olunca, herkes kira veya mülk, başını sokacak bir ev derdinde.
Kimse başka bir şeye bakmıyor, haklı olarak!
***
Deprem sadece bir doğa olayı ve sonuçları ile afet değildir.
Depremin yıkıcı yanı, aynı zamanda ekonomik sebeplerin sonucudur.
Kimse kötü bir evde oturmak istemez ama oturmak zorundadır.
Ki oturduğu o evde kiralıktır; kendisinin bile değildir.
Şartları kendi koyamaz; ne ise ona razı olur.
Deprem doğal bir afettir ama sonuçlarından herkes sorumludur.
Yıkılan her binanın sorumlusu ve yanlışları vardır.
Biz bunları çözmediğimiz sürece birileri bu binaları yapmaya devam edecek.
Serkan TULTAK
19.08.2022 serkantultak@gmail.com