Geçtiğimiz günlerde oda ve borsa başkanları bir araya geldiler.

Mersin’in sorunlarını konuştular.

Bizim yıllardır yazdığımız konular!

Geç kalınmış, daha çok yapılması gereken toplantıda öne çıkan konular, bizim radyo programında, köşe yazılarımda defalarca yazdığım konulardı.

Olsun; geç olsun. Bundan sonra daha çok olsun.

***

Neler konuşuldu?

* Mersin Ana Konteyner Limanı konusu…

Bu kent için olmazsa olmaz bir proje.

Ancak bir grup var ki, bu projeyi özellikle mevcut limana alternatif gösteriyor; “Elimizdeki liman onu da yapar, bunu da yapar” mantığı ile algı çalışmasını sürdürüyor, bir çok sektörü bitireceğini bile bile!  

Mevcut liman ile konteynır limanı arasındaki fark anlatılmalı ve hükümetin artık daha net ifadeler kullanması, her şeyi hazır olan bu projenin hemen yapılması lazım. 

* Mersin geneli ulaşım sorunu…

Mersin’in (kent özelinde) en önemli sorunu nedir? sorusunda yıllardır bu konu ilk sırada yer alır.

Ufak dokunuşlarla büyük çözümler üretmek varken, kent yöneticileri hep kendi mantıkları ve inatları ile hareket ettikleri için çözümsüzlük devam ediyor.

Bu sorun, bu kafa ! ile bitmez.

* Çeşmeli-Taşucu-Anamur Otoyolu…

Hele bir Erdemli’ye kadar varalım, diğer etapları ona göre konuşuruz.

Yapılsa bir türlü yapılmasa başka bir türlü bir sorun.

D 400 karayolu yıllardır yapım aşamasında ama hiçbir zaman çözüm üretemedi.

Üretilmesi istenmedi !

Hala çalışma var; bitmez; bitmeyecek.

Otoban ise sorunu yine çözemeyecek.

Yap İşlet Devret ve yüksek araç geçiş garantisi ile bir Mersinli burayı kaça kullanacak?

Devredilmiş otobanlar bile ücretli iken, senelerce bu yoldan geçmeyi hayal edeceğiz.

Tam da burada, Mersin ili dâhilinde otoyol ücreti alınması, sorunu da gündemde idi.

Bunun başka illerde örneği yok; izahı hiç yok.

Komşumuz Adana’dan Ceyhan çıkışına kadar ücretsiz olan otoban, Merkez ile Tarsus arasında, il içi olmasına rağmen yıllardır ücretli ve hala mantıklı bir açıklama, çözüm yok.

Ankara Gölbaşı’ından Kahraman Kazan çıkışına kadar 70 Km ücretsiz; bizim 15 km’lik yol ücretli.

Dedim ya, başka ilde örneği yok.

* Mersin D-400 Karayoluna alternatif yol…

Daha liman bağlantısı yapılamamış, daha otoban Taşucu’na varamamışken, alternatifleri daha çok konuşuruz.

* Mersin-Antalya yolundaki tünel ve viyadüklerin tamamlanması…

Bir başka yol hikayesi de buradan yazılır.

Mersin – Silifke yolu muhteşem oldu ! sıra Antalya yoluna mı geldi?

Göbekleri ile kavşak düzenlemesi ile örnek ! Mersin – Silifke yolu ne zaman düzelirse, Mersin Antalya yolu da ona göre biter.

* Erdemli-Ayrancı Yolu, Silifke Mut Yolu…

Kullanmayı en sevmediğim yolların başında geliyor.

Yoldan önce, dağların içinden hızlı tren gelir, sorun çözülür !

* Tarsus Sahil Bandı Turizm Alanı…

Bu proje hala gündem de mi?

Bakınız, turizm şekil değiştirdi.

Biz artık Antalya’ya ne rakip ne de alternatif olabiliriz.

Tatil bize pahalı, yabancı turiste ucuz.

Mersin’e tatil amaçlı yılda kaç yabancı turist geliyor?

Turizmden aldığımız pay yüzde 1 bile değilken, bir anda yüzde 10’mu olacağız?

Bu mantık ile turizmden hiçbir şey alamayacağız; artık bunu görün. 

Bizim kendi hikayemizi yazmamız lazım.

Bunun yolu deniz, kum, plajdan geçmiyor artık.

* Tarım ürünlerinde markalaşma ve pazarlama…

Bir yılların konusu daha!

Hangi ürün ile öne çıkabildik?

Hangi ürünü pazarlayabildik?

Hangi ürünü çok iyi tanıttık?

Bence hiçbiri.

Festivalleri panayıra…

Fuarları kendimizi kandırma işlerine dönüştürdüğümüz sürece bu beklentiler hep boşa çıkacaktır.

***

Konu çok, sorun daha çok.

Bir özet geçelim dedim iki sayfayı buldum.

Daha anlatacağım hikayelerim ! Pardon, sorunlarımız vardı.

Ama bu kent verdiği kadarını alamadığı sürece bunları yazmaya devam edeceğiz.

Ben yıllardır yazarım, Radyo Ülkü Yerel Gündem’de yıllardır konuşuruz.

Yazmaya, konuşmaya devam edeceğim.

Sizde toplanmaya, daha çok zorlamaya devam ediniz.

Serkan TULTAK

29.07.2022 serkantultak@gmail.com