Mersin ve Adana’nın Nisan ayı enflasyonu, Türkiye’nin genel enflasyonunu geçerek yüzde 72,36 oldu.

Bu bölgenin böyle bir şansızlığı var.

Her şey bizi bulur.

En kötüsü üretici fiyatlarıdır…

Yüzde 7.67 artışla yıllıkta yüzde 122’ye dayandı.

Bu hepimiz için felakettir.

Hiçbir şeyin ucuzlamayacağı anlamına gelir.

Pahalıya üretilen bir ürün, asla ucuza satılamaz.

Aradaki makasta giderek açılıyor.

Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki 52 puanlık fark, rekor getirdi.

Umutlarımız kırılıyor.

Mersin ve Adana’ya yansıması da bu yüzden daha sert oluyor.

***

Son yıllarda insanların ana gayesi gıda oldu.

Pandemide de yaşadık bunu…

Öncelik gıdaya döndü.

Enflasyonu arttıran nedenlerden biri de gıda fiyatları oldu.

Pandemi, savaş, kriz ve Ramazan ile birlikte enflasyon daha da arttı.

Pek hazırlıklı olduğumuzu da söyleyemeyiz.

Öyle ki, gıda fiyatlarının yıllık artışı yüzde 89’u buldu.

***

Neler yaşadığımız anlamak için son bir yıla bakmak lazım.

Geçen yıl mazot 7 TL, Dolar 8 TL civarındayıdı.

Sadece 2021 Kasım ayında tüketici enflasyonu yüzde 21.31 iken, 5 ay sonra, nisan 2022’de yüzde 69.97’ye çıktı.

5 ayda 7 kat arttı.

Döviz kuruda bunu takip etti.

20 TL’ye çıkan Dolar/TL, her şeyi alt süt etmeye yetti.

14 TL’ye düşünce de sevindik.

Mazotta 20 TL’yi geçti.

Sadece 5 ay öncenin fiyatlarına dönse razı olacağız.

Peki ürünlerini mazot 8 TL iken çiftçi, 21 TL mazot fiyatı ile nasıl tarım yapacak?

Diğer girdi maliyetlerini konuşmuyoruz bile.

***

Mersin’i direk ve olumsuz etkileyen enflasyon canavarı duracak gibi değil.

Yüzde 70 enflasyon ile dünya sıralamasında başlara oynuyoruz.

Asgari ücrette ise sonlardayız.

Gelir artmadığı sürece, artan maliyetleri karşılamak mümkün değildir.

Avrupa ile bizi kıyaslayanlar doğru tespitler yapmıyorlar.

Karşılaştırmalar doğru yapılmıyor.

Daha da fakirleşiyoruz…

Tek gerçek bu.

Serkan TULTAK

10.05.2022 serkantultak@gmail.com