Bugün Sevgililer Günü…
Anlamını yitirmiş, içi boşalmış bir sevginin günü olur mu acaba?
Kadına şiddetin her geçen arttığı toplumumuzda hangi günden söz ediyoruz?
Sevgi ve şiddeti bir arada yaşatan başka toplum var mı acaba?
Çünkü ne yapıyorsak sevdiğimiz için yapıyoruz ama sevdiğimize hiç sormadan yapıyoruz.
Onun canını acıtarak, hatta alarak yapıyoruz.
Elbette buna sevgi diyemez, yaptıklarımıza sevgiyi alet edemeyiz.
Sevdiği için sabır gösterir insan, sırf onu sevdiği için her şeyine katlanır.
Biz bazı şeyleri tersten okuyor, yanlış yapıyor, işimize geldiği gibi davranıyoruz.
Öncelikle şiddetin nedenlerinin ortadan kaldırılması lazım.
İnsanları buna iten sebepler irdelenmelidir.
Günümüzde hayvana şiddetin bu kadar çok artmasında benzer sebeplerin olup olmadığı ayrıca araştırılmalıdır.
Bu neyin sonucudur? Bunu anlamak lazım.
Çünkü sebepler sonuca götürüyor ve toplum bu halde ise ne yapılmalı ona bakmak lazım.
İşte böyle bir ortamda bir Sevgililer Günü daha gelip geçer.
Popüler kültür, tüketim çılgınlığı, alışveriş dayatması, en çok para harcanan gün rekoru ile Sevgililer Günü ne kadar anlamlı birde bunu düşünmek lazım.
Bizim öncelikle sevgisizliğin doğurduğu sorunları çözmeye ihtiyacımız var.
Birde sevgi ile yaptığımız şeylerin gerçek sevgiye hizmet etmesine, sevdiğimizi korumaya, sahiplenmeye ihtiyacımız var.
“Yerin dibine girsin böyle sevgi” dedirtmeye değil!
Serkan TULTAK
14.02.2022 serkantultak@gmail.com