Hafta sonu Mersin’de CHP mitingi vardı.Bu mitingi, diğer mitinglerden farklı kılan, bir erken seçim çağrısı ve baskısı olması idi.Böylesi önemli bir mesajında güçlü verilmesi lazımdı.Nitekim de öyle oldu.Şehir adeta kilitlendi.Çevre illerden gelen takviye polislerle inanılmaz bir güvenlik önlemi vardı.Öte yandan yine çevre illerden gelen yüzlerce otobüs, mitinge insan taşıdı.Bunu kim yapmıyor!Bir başlangıç mitingi içinde bu […]
Hafta sonu Mersin’de CHP mitingi vardı.
Bu mitingi, diğer mitinglerden farklı kılan, bir erken seçim çağrısı ve baskısı olması idi.
Böylesi önemli bir mesajında güçlü verilmesi lazımdı.
Nitekim de öyle oldu.
Şehir adeta kilitlendi.
Çevre illerden gelen takviye polislerle inanılmaz bir güvenlik önlemi vardı.
Öte yandan yine çevre illerden gelen yüzlerce otobüs, mitinge insan taşıdı.
Bunu kim yapmıyor!
Bir başlangıç mitingi içinde bu normal görülebilir.
Mitingin açılış konuşmalarını ise çiftçi, esnaf, mezun işsiz genç ve atanamayan öğretmenin yapması da önemli bir ayrıntı idi.
CHP, muhalefet olarak taktik değiştirdi.
Adeta uykuda olan CHP, tabanında kaynaması ile artık bir şey yapması gerektiğini fark etti.
Birazda değişmek zorunda kaldı.
Ancak bu teşkilatlarla, bu kendini tekrar eden siyasetleri ile nasıl olur, bir bilinmezdir.
Bunun sonuçlarını sandıkta göreceğiz.
Netice de bir iktidar 20 yıldır ülkeyi yönetiyorsa, muhalefeinde bunda payı olmaz mı!
Mersin mitinginde CHP lideri, ekonominin kötü gittiğini, hükümetin ülkeyi kötü yönettiğini vurguladı.
Muhalefetin bugüne kadar ki en önemli sorunu, alternatif olamaması idi.
Halkta muhalefete güvenmedi, inanmadı.
Nitekim kararsız seçmen sayısı yüzde 30’ları buldu.
Bu kararsızlar mevcut iktidara oy vermeyeceğini söylerken, muhalefete de gitmeyeceğini belirtiyor.
Esnaf, çiftçi, işçi, ev hanımı, emekli, öğrenci…
Herkesin tek derdi var, geçim derdi.
İnsanlar yoruldu.
Artık birileri zengin olup, kendisi fakirleştiği için kızgın.
Bir şeylerin değişmeyeceğini düşünenler umutsuz.
Hükümet eğer yanlışlarında ısrar ederse, muhalefet ise eleştirdiği şeyleri kendi yapmaya devam ederse hem kararsızlar artacaktır hem de insanların inancı kalmayacaktır.
Serkan TULTAK
06.12.2021 serkantultak@gmail.com