Bugüne kadar balık çiftliklerinin Mersin’e yapılmamasını istedik.
Her ortamda ‘bunları istemiyoruz’ dedik.
Biz bunları söylerken, arkamızdan birilerinin de balık çiftliklerini istediğini öğrendik.
Yoksa, Ege’den kovulan bu şahıslar nasıl olur da Mersin de mevzi kazanabilirlerdi?
Tam da bu sebeple!
Top yekun bir mücadele olmazsa bütün kirli yatırımlar Mersin’i bulur; nitekim de buluyor.
Bunlar tesadüf olamaz.
Çatlak seslere değil, hep bir ağızdan tepkiye ihtiyacımız var.
İsteyenlerin, varsa ticari bağlantılarının araştırılmasına ihtiyaç var.
İşte bu yüzden kaybediyoruz…
İşte bu yüzden ‘biz istemiyoruz’ derken, birileri arkamızdan ‘istiyoruz, yapın’ diyor.

Hani 10 Bin kişi ekmek yiyecekti?
Nerede o manşetleri atanlar?
Nerede o manşetlerin atılmasına sebep olanlar?
Kirli yatırımlara birde ekmeği karıştırdınız…
İnsanların zayıf noktalarını kullandınız.

Balık çiftlikleri ciddi bir çevre sorunudur.
Sadece içindeki balıklar değil, o çiftliğin etrafında, altında, kenarında, çevresinde yaşayan canlılarda tehlike altındadır.
Kumsallarımız tehlike altındadır.

Bu kentte kirli yatırımlar değil, turizm gelişmelidir…
Doğa turizmi gelişmelidir…
Yayla turizmi gelişmelidir…
Biz bunları ister ve beklerken, kirli yatırımların adresi artık Mersin olmasın!

Serkan TULTAK
13.01.2020 serkantultak@gmail.com